Türk Bilim insanı Doçent Duygu Sağ’a L’Oréal-UNESCO Bilim Kadınları Programı Ödülü

L’Oréal-UNESCO Bilim Kadınları programı kapsamında “2018 Uluslararası Yükselişe Geçen Yetenek” ödülü, Türk bilim insanı, Dokuz Eylül Üniversitesi İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi’nden Doçent Duygu Sağ’a verildi.

PARİS, 22 Mart 2018 - Paris’te, bilimsel kariyerlerinin başlangıç aşamalarında olan kadınların başarılarını vurgulamaya yönelik olan ve her yıl düzenlenen L’Oréal-UNESCO Bilim Kadınları programı kapsamında “2018 Uluslararası Yükselişe Geçen Yetenek” ödülü, Türk bilim insanı, Dokuz Eylül Üniversitesi İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi’nden Doçent Duygu Sağ’a verildi.

Bağışıklık sisteminin tetiklenmesi ile kanserle mücadele

Doç. Dr. Duygu Sağ’ın araştırması, kanserle mücadelede bağışıklık sisteminin sahip olduğu role odaklanıyor. Bağışıklık sistemimiz, bizleri, birçok hastalığa karşısında savunsa da, kansere karşı aynı etkide olduğu söylenemez. Son zamanlardaki çığır açıcı gelişmeler, bağışıklık sistemimizin, kanser hücrelerini bulma ve yok etme kabiliyetini arttırmaya yönelik yöntemler bulmuştu ancak, “makrofajlar” olarak bilinen tümör ortamındaki kritik bağışık hücre türü, henüz immünoterapi bakımından başarılı bir . Makrofajlar, antiinflamatuar olarak tümör hücresi yayılmasını arttırabildiği gibi pro-inflamatuar olup ve tümörle savaşabiliyor. Tümör ortamı, genellikle, tümörü büyüten makrofajların hakimiyetinde oluyor.

Bu iki tür makrofajın bu şekilde değişmesini yöneten mekanizmalar henüz fazla anlaşılmış değil. Prof. Duygu Sağ, konuyla ilgili olarak şunları ifa etti: “Son dönemde heyecan verici bir keşif yaptık; ön klinik çalışmalara göre, kolesterol taşıyıcı ABCG1 olmayan makrofajlar güçlü, tümörle mücadele veren makrofajlara dönüşüyorlar ve mesane kanserinin ilerlemesini preklinik çalışmalarda engelliyorlar.” Duygu Sağ’ın ekibi, tümör geliştiren yerine, tümörle savaşan makrofajlara olan dönüşümü tetikleyen moleküler mekanizmaları keşfetme üzerinde çalışıyor. Sağ, “Bu, kanser tedavisinde yeni immünoterapik yaklaşımların gelişmesine öncülük edebilir” dedi.

Doç. Dr. Sağ’ın bilime olan bağlılığı

Doçent Sağ’ın bilime olan bağlılığı lisedeyken başlamış: “Diğer kızların, duvarlarında ünlülerin posterleri varken, benim odamın her yerinde asılı, bilimsel ve ünlü biyologlara ait fotoğraflar vardı.” Sağ, bilimin, dünyanın karşı karşıya olduğu, daha önce hiç görülmemiş problemleri çözeceğine dair umutlu: “Bu problemlerle başa çıkmaya yönelik bilimsel bilgi birikimimiz de görülmemiş düzeyde.”

Türkiye’nin, sağlık sektörüne yönelik azim dolu hedefleri

Doç. Dr. Sağ’ın ödülü, Türkiye’nin, sağlık sektöründeki yüksek azim düzeyini yansıtıyor. İki haneli ekonomik büyümenin de desteği ile, Türkiye, son yıllarda, sağlık sektöründe önemli yatırımlar yaptı. Son dönemde, birçok, modern teknoloji ile donatılmış hastane kapılarını hastalara açtı ve tanınmış üniversitelerle ortak hareket ederek, sadece Türkiye’den değil, yabancı ülkelerden de giderek daha fazla sayıda hasta çekmeye başladı. 2016 yılında, 359,000 yabancı hasta, Türkiye’deki kamu, üniversite ve özel hastanelerde tedavi gördü.

2017 Ekim ayında, dönemin Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, sağlık sektörünü “yeni Türkiye’nin itici gücü’” olarak lanse etti ve dönemin Kültür Bakanı Numan Kurtulmuş ile ülkeyi, Avrupa, Ortadoğu, Afrika, Orta Asya ve Rusya’dan gelen hastalar için bir tıp turizmi merkezi olarak tanıtmak üzere bir protokol imzaladı. Protokolün hedefi, 2023 yılına kadar, tıp turizmi ile 1,5 milyon ziyaretçiyi çekmek ve Türkiye’yi, bu alanda, dünyadaki ikinci destinasyon haline getirmek...

Türkiye Tanıtım Grubu Hakkında (TTG):

Türkiye Tanıtım Grubu, 2018 yılında, Türk İhracatçılar Meclisi (TİM) bünyesinde, Türkiye Ekonomi Bakanlığı mevzuatı kapsamında kuruldu. Vizyonu, “Türkiye, Potansiyeli Keşfet” markasının, küresel olarak yerleştirilmesi ve yaygınlaştırılmasıdır. Misyonu ise, Türkiye’nin ekonomik potansiyelini vurgulamak, Türkiye ve sektörlerini tanıtmak ve Türk mallarının küresel ihracatına yönelik bilgi sunmaktır.

Uluslararası Yükselen Yetenekler programı hakkında

2000 yılından beri, L’Oréal-UNESCO Bilim Kadınları programı, bilimsel kariyerlerinin başlangıç aşamalarında olan genç kadınların başarılarına dikkat çekmektedir. Her yıl, Uluslararası Yükselen Yetenekler programı, L’Oréal-UNESCO Bilim Kadınları programına dahil 275 kişiden oluşan ulusal ve uluslararası adaylardan, en fazla ümit vaat eden 15 kadını seçmektedir. Bu genç kadınlar, bilimin geleceğini oluşturmaktadırlar ve kusursuzluklarının tanınması, tam potansiyellerine ulaşmalarına yardımcı olacaktır.